Kocaeli Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nde görevli Doç. Dr. Serkan Irmak, Ardahan’da meydana gelen depremin kendileri için sürpriz olmadığını belirterek, “Bu fay, 1900’den günümüze kadar 5’ten büyük 22 tane deprem üretmiş. Bölge deprem üreten bir bölge ve bu deprem sürpriz değil. Ancak beklemediğimiz nokta, bu 5.2’lik depremin yapmış olduğu hasar” dedi.
Mühendislik Fakültesi Jeofizik Mühendisliği Bölümü’nde Doç. Dr. Serkan Irmak, Ardahan’da meydana gelen depremi değerlendirdi. Türkiye’nin deprem ülkesi olduğuna değinen Irmak, bu tür depremlerin olağan olduğunu belirterek, sürpriz olmadığını söyledi. Normal koşullarda bu büyüklükteki depremin hasara yol açmaması gerektiğini anlatan Irmak “Ardahan’da meydana gelen Göle depremi aslında bizler için sürpriz olmadı. Depremin meydana geldiği noktaya baktığımızda Kars paftası adını verdiğimiz pafta içerisinde yer almakta. Bu paftadaki aktif fayların Erzurum Şenkaya fayı ve Göle fayı olduğunu görmekteyiz. Bu faylar 1900’den günümüze kadar 5’ten büyük 22 tane deprem üretmişler dolayısıyla bölge deprem üreten bir bölge ve bu deprem bir sürpriz değil. Ancak beklemediğimiz nokta, bu 5.2’lik depremin yapmış olduğu hasar. Normal koşullarda 5.2’lik bir depremin bu derecede hasar yapmamasını bekleriz ancak yapı stokunun çok kaliteli olmamasından kaynaklı meydana gelen bu hasarlar bizleri üzmüştür. Özellikle kış mevsimi öncesinde insanların barınma sorunu yaşayabilecek olmaları düşüncesi bizleri üzmektedir” diye konuştu.
‘FAY HARİTASININ GÜNCELLENMESİ GEREK’
Türkiye’nin aktif fay haritasında fay görülmeyen noktalarda da depremler yaşanabileceğini ve Ardahan depreminin de haritada fay görünmeyen noktada meydana geldiğini anlatan Irmak, “Bu bölge deprem üreten bir bölge, baktığımızda Erzurum Şenkaya fayı ile Göle fayı arasında haritalanmamış bir bölgede meydana geldi bu deprem. Biz daha önceki mülakatlarımızda da aktif fay haritasında olmayan, aktif fay olarak gösterilmeyen yerlerde de depremler olduğunu söylemiştik. Bu deprem bize bir kez daha aktif fayların belirlenmesine yönelik çalışmaların hızlandırılması gerektiğini göstermektedir. Her il için hazırlanan ‘İl Afet Risk Azaltma Planı’nın bir an önce hayata geçirilmesi, özellikle yapı stoğunun dikkatli bir şekilde kontrol edilmesi ve gerekiyorsa bu yapı stoğunun yenilenmesi konusundaki çalışmaların da hızlandırılması gerekmektedir. ‘İl Afet Risk Azaltma Planı’ kağıt üzerinde çok iyi, çok mükemmel planlar olabilir ancak bu planlar hayata geçirilmezse vatandaşa çok faydaları olmayacaktır dolayısıyla bu planların hızlı bir şekilde uygulamaya geçirilmesi ülkede yaşayan herkesin faydasına olacaktır” dedi. (DHA)
